Benim için tek gerçek yol sezgilerim ama onu kullansaydım
Kendimi bile büyülerim aynada sen gibi allanıp pullansaydım
Dağlarda bir göçebe, kendi sokağımda bedeviyim.
Her şey parlaktı gözümde, gösterdiğim yolda yürüseydim.
Dört nala, benle tona, flört ediyor sesim ilhamla,
Bekliyorum, belki bin sene saniyeler gibi gelir insana.
Sen o yana, ben bu yana savrulduk aynı rüzgarla
Yelkenlerim hep açıktı benim ama sendin olan alabora.
Görmezden gelemiyorum ben seni, görsem bile bakamıyorum.
Duymazdan gelemiyorum kimseyi, duysam dinleyemiyorum.
Bilmezden gelemiyorum gerçeği, gelsem kendime gelemiyorum.
Unutmuş gibi yapsam bile, yokmuş gibi davranamıyorum.
Varoşların işi gücü ben, yine ben
İvedik’te yarışlara katılırım istesem
İstesem, iniş izni istemem helikopterden
İşareti koy, düşerim gökten.
Varoşların işi gücü ben, yine ben
İvedik’te yarışlara katılırım istesem
İstesem, iniş izni istemem helikopterden
İşareti koy, düşerim gökten.
Sırtımı verdim tepeye, burada deniz yok ama gözüm okyanusta
Ufkunu genişletmek için sen dağdasın, ben Ankara Asfaltı’nda
Çeker tabi, mıknatıs gibi, herkes akıllı, ben zeki.
Sever beni, adımımı atarım selamlar tüm mahalleli.
İyi niyetine para veren olmaz, veresiye defteri kapanır yumrukla,
Bir şeyle yarışıyor herkes, kimi tanrıcılık, kimi kullukla.
Geceleri filozof, gündüzleri sersem, burada böyle.
Gözleri kapatıp hoşgörü sınırını geçerim sıklıkla.
Her basamak bir hendek, düştüm kendimi çıkmış zannederek.
Manüpile oldum bilmeden, kendimi aydınlanmış farzederek.
Gerçek ya da kurgu, kuzusuydum ya da kurdu.
Bana ahlak teklif eden herkes en ağır küfrümü duydu.
Varoşların işi gücü ben, yine ben
İvedik’te yarışlara katılırım istesem
İstesem, iniş izni istemem helikopterden
İşareti koy, düşerim gökten.
Varoşların işi gücü ben, yine ben
İvedik’te yarışlara katılırım istesem
İstesem, iniş izni istemem helikopterden
İşareti koy, düşerim gökten.