doğduğum şehirden uzakta uyandım
sabah soğuk aynalarım boş
kapıcı ekmeği getirmemiş bu sabah
vazodaki çiçek gel diyor kurtar beni
hayatım yıkılmış sarayım benim
hayatım yıkılmış sarayım benim
iki kedim olsa iki de diş fırçası banyoda
anahtarı almadan çıksam dışarı
yağmur yağsa, camı açsam..
ıslansam, lapa lapa..
hayatım yıkılmış sarayım benim
hayatım yıkılmış sarayım benim
ayağımın altında cam kırıkları
neden gittin sen..
yaraların kadar gözleri olsaydı
kanın kadar çabuk akardı yaşın..
hayatım yıkılmış sarayım benim
hayatım yıkılmış sarayım benim
hayatım nerdesin..
hayatım yıkılmış sarayım benim