Ne çabuk büyüdük lan
Onumdan daha yakınım otuzuma
Sokağı boylarım her gün hep
Yakarım sigara eski dostlarımın anısına

Baksam yıldızlara anlarım
Alışamadım alışamadım
Düzlere siyahlara
Sürüden farklıyım inan bana

Eğer geceleri gökyüzün yoksa
Bakabildiğin sade duvarsa dediğinde
Ayakların yere bassın
Burası evim gibi gelmiyor asla

Rüyalara dal 24 saat
Yaşadığın bi roman say dediğinde
Ayakların yere bassın
Burası evim gibi gelmiyor asla

Fazla yıpranmış bir fotoğrafım canım
Su çekmişim ve küle batırılmışım anılarına misafir
Kitap aralarında takvim ön sözünde planlarım saklı
Günden güne eskiyen bi fotoğrafım sadece

Umursanmayan çocuk dışlandığında
Sanki gözlerinde devrilmiş intiharlardı gündem
Kadınlara gül ver sonsuza kadar söz ver
Özlediğin değil yanında bambaşka yüz var

Metro durakları rutubet kokar bilirsin
Rüzgarında ayrılık ve kalabalığında körsün
Harlanan bir fotoğrafın içinde yandığım ateş
Alev olarak belirmişim baktığında ellerinde

Vay be ne çabuk geçti dersin öyle
Otuz küsür kilom da kafa tutmama yetmiş resmen
Unutmak istediğin fotoğrafın ta kendisiyim artık
Beni yırt at ancak öyle kurtulamazsın

Sana bir taktik vermek isterim güzel yabancı
Zenginliğe paha biçilir ölüm hayatın bi parçası
Tıpkı benim kaderim gibi çekildiğin zaman
Mutlu doğum anına denk geldiğimi hatırlarım bazen

Eğer geceleri gökyüzün yoksa
Bakabildiğin sade duvarsa dediğinde
Ayakların yere bassın
Burası evim gibi gelmiyor asla

Rüyalara dal 24 saat
Yaşadığın bi roman say dediğinde
Ayakların yere bassın
Burası evim gibi gelmiyor asla

Geceleri gökyüzün yoksa
Bakabildiğin sade duvarsa dediğinde
Ayakların yere bassın
Burası evim gibi gelmiyor asla

Rüyalara dal 24 saat
Yaşadığın bi roman say dediğinde
Ayakların yere bassın
Burası evim gibi gelmiyor asla